SORU CEVAP ALINTILARI - 10 2020 H4
- Yayınlandığı Kategori Soru cevap alintilari
SAİ UVACHA'DAN YAPILMIŞ
SORU CEVAP ALINTILARI
S Soru: ‘Tanrı o kişidedir; O’nun adına O’na hizmet edeceğim,’ diye düşünerek insanlarla etkileşime girmeye başladığımda, bazen hareketleri o kadar da tanrısal olmayan kişilere rastlıyorum. Sadhana yaptığımda zihnimin daha dengeli olduğunu fark etsem de bazen tepki göstermeden edemiyorum. Bu durumu negatif bir şekilde tepki göstermeden nasıl ele almalı acaba?
C Swami: İlk olarak, Tanrı’nın her şeyde ve herkeste mevcut olduğuna ilişkin sarsılmaz inancın zihinde iyice yer etmesi gerekir. O zaman bunun tümüyle Tanrı’nın piyesi olduğunu görebileceksin. Bunun tümünü kostümlü balo olarak göreceksin. Tanrı, farklı türden makyajlar, kostümler ve roller yaratmış olup, kâinat piyesinin tümünü sahnelemektedir. Tanrı, kötü adam olur; Tanrı, kahraman olur; Tanrı, iyi olur; Tanrı, kötü olur. Bunu daha iyi bir şekilde kavrayabildiğinde, çevrende olup bitenleri takdir edebileceksin.
İşin aslı şu ki, o durumların üstesinden gelemezsen eğer, zayıflık senin içindedir, o durumda değil. Halledememek senin sorunundur, yoksa tanrısal bir tarzda davranmadığını söylediğin kişinin sorunu değil. Durumun üstesinden gelemediğinde, tanrısal bir şekilde davranmayan sen olursun; çünkü içindeki ilahilik henüz olgunlaşmamıştır. Hedef, her şeye aynı perspektiften bakabilmektir. Dolayısıyla, başkalarının değişmesini beklemek yerine, senin kendin üzerinde çalışman gerekir. Değişirsen şayet, çevrendeki dünya da değişecektir. Tüm o durumların iç yüzünü görebilecek ve onlarda da ilahiliğin olduğu sonucuna varacaksın. Bu nedenle, hâlâ tepki vermekte olduğun için durumun üstesinden gelemediğinde, kendine parmak göstermelisin. Kendini güçlendirmen gerektiğine dair bir uyarıdır bu.
Bir zamanlar çok kutsal bir kişi bir köyün yanından geçmekteymiş. Herkes, ‘Şu adama bak! Dört dörtlük bir dilenci. Hiç çalışmayıp, sırf turuncu bir giysiye bürünerek, ortalıkta dolaşıp vaaz veriyor,” diyerek onu azarlamaya ve ona gülmeye koyulmuş. Ona bağırıp çağırmayı ve onunla alay etmeyi sürdürmekteymişler. Fakat adamcağız sadece gülümsüyor, gülümsüyor ve gülümsüyormuş.
Bunu gören genç biri merak etmiş. Yüce kişinin yanına gidip, “nasıl oluyor da insanlar seni azarlarken ve seni kötülerken, sen yine de öfkelenmiyorsun? Onun yerine gülümsüyorsun ve onları kutsuyorsun?” demiş.
Kutsal adam, “Görüyor musun, onlar bana kendilerinde olan şeyi veriyorlar; ben de onlara bende olan şeyi veriyorum. Bende sadece sevgi var; bende sadece tebessüm var. Onlar bunu gerisin geriye bana veremeseler bile, ben onlara ancak bunu verebilirim. Bu onların sorunu, benim değil,” demiş.
Bir cnani, işte bu şekilde, dışındaki olaylar yüzünden sarsıntıya uğramaz. Çevresinde her ne olup biterse bitsin, huzur, sevgi ve şefkat olan kendi doğasını ayakta tutmayı sürdürür.
Ottawa, Kanada, 10 Haziran 2017