Menu

Cart

Ağustos 2020 - SAIPRAKASHANA.COM/TR

SORU CEVAP ALINTILARI - 09 2020 H5

SAİ UVACHA'DAN YAPILMIŞ
SORU CEVAP ALINTILARI

S Soru: Swami, nasıl ilahi hale gelebiliriz?

 

Swami: İlahi nedir? İnsan eksi arzular, ilahidir. Arzuların tümünden kurtulmak mümkün müdür? Hayır, değildir. ‘Ben’ ve ‘benim’ hissinden kurtulmalısınız. Tanrı’nın size ‘ben’ ve ‘benim’ hissi olmadan vermiş olduğu şeylerden keyif almayı öğrenmelisiniz. ‘Ben’den ‘biz’e ve ‘benim’den de ‘bizim’e geçmelisiniz. İşte o zaman ‘biz’den ‘O’na ya da Tanrı’ya doğru yükselebiliriz. Bireyden topluma ve toplumdan da Tanrı’ya doğru gitmelisiniz – ilahi hale gelmenin yolu yordamı budur işte. Sadece kendinizin mutlu ve sağlıklı olmanız gerektiğini düşünmek yanlıştır. Doğru tavır, herkesin mutlu ve sağlıklı olması gerektiğini hissetmektir. Eğer başkaları için dua eder ve başkaları için çalışırsanız, siz de ilahi hale gelirsiniz. Narayan Bhat’ın, insan yaşamının gayesini ‘Atma Kalyana’ (Öz’ün Farkındalığına Ermek) ve ‘Loka Kalyana’ (dünyanın refahı) diye kesin bir dille tanımlaması da işte bu sayede gerçekleşmiştir.

 

Mandya, Hindistan, 18 Eylül 2014

Devamını okuyun...

İLAHİ DİSKURLARDAN ALINTILAR - 09 2020

İLAHİ DİSKURLARDAN ALINTILAR
SAIPRAKASHANA.ONLINE

 

(Refakatindekilere değinerek) Bütün bu kişileri, Laos’taki saliklerin Swami’ye olan bağlılığını görmelerini istediğim için, onlar da bir şeyler öğrenebilsinler diye getirdim yanımda. Sizin onları değil de onların sizi görmesi gerekiyor. Hanuman kendini Rama’ya adadığında, o da bir tanrı haline geldi. İnsanlar Hanuman’ı gördüklerinde, kendilerini kutsanmış hissediyorlardı. Her nerede Hanuman var ise, Rama da kesinlikle oradadır. Radha, kendini Krişna’ya adadığında, bir tanrıça haline geldi. Günümüzde Radha-Krişna diyor ve Radha’nın Krişna’ya olan adanmışlığı nedeniyle onun adını Krişna’dan önce anıyoruz. Dolayısıyla, salik Tanrı’dan daha yücedir.

Bir defasında Rab Vişnu, Narada’ya, “En yüce salik kim?” diye sormuştu.

Narada ise kendisinin en yüce salik olduğunu zannederek, büyük bir alçakgönüllülükle, “Yüce Rabbim! En yüce salikin ben olduğumu sandığım için, utandırma beni, ne olur,” dedi.

Narada’ya bir ders vermeye karar veren Rab Vişnu, “Narada,” dedi, “Benim için bir şey yapmanı istiyorum. Aşağı inip yeryüzüne giderek, Avi Sarkar adındaki kişiyi bul.” (Avi Sarkar, Swami’yi Laos’ta ağırlayan kişidir)

Narada, “Bu Avi Sarkar neyle meşgul olur? O da benim gibi sürekli olarak Senin adını terennüm eder mi?” diye sordu.

Narayana, “Git ve onun neyle meşgul olduğunu kendi gözlerinle gör,” diye cevap verdi.

Böylece Narada Laos’a geldi ve durmadan aradı, aradı ve en nihayet Avi Sarkar’ı buldu. Avi Sarkar, ofisinde işini yapmakla meşgul oluyor ve hiç de namasankirtana terennüm etmiyordu. Narada, kimin daha yüce olduğunu öğrenmek adına, Avi Sarkar’ın Rabbin adını ne zaman terennüm edeceğini merak etmişti; amacı, kendisi kaç defa terennüm ediyorsa, o sayı ile Avi Sarkar’ın terennüm ediş sayısı arasında karşılaştırma yapmaktı.

Uzun bir süre beklese dahi, Avi Sarkar’ın Rabbin adlarından herhangi birini terennüm ettiğini hiç duymadı; Avi Sarkar işini yapmakla meşguldü! En nihayet, Avi Sarkar’ı okula kadar takip eden Narada, okulda çok sayıda çocuğun ve öğretmenlerin, ‘Sai Ram, Sai Ram,’ diye terennüm ettiklerini gördü. Salikler de ‘Sai Ram,’ diyorlardı. İşte o zaman Narada, ‘Benim, başka hiçbir şey yapmadan, oturup Tanrı’nın adını terennüm etmem, yücelik belirtisi değildir. Bir kimse, başkalarına Tanrı’nın adını terennüm etmeyi öğretmek suretiyle Tanrı’nın işini yaptığında, yüce bir hizmettir bu,’ diye düşünerek, Narayana’nın ne demek istediğini idrak etti.

(Jeswani kardeşlere hitap ederek) Az önce ‘Akhanda cyoti calao, prema  cyoti calao, gyana cyoti calao,’ dizelerini seslendirdiler. ‘Kandili uyandırarak, karanlığı aydınlat,” anlamına gelir bu. Rabbin adı, kandilin ışığını temsil eder. Sırf evinizde ışık olması yeterli değildir; fakat Tanrı bağlılığı alevinin nasıl uyandırılacağını başkalarına da öğretirseniz, o zaman onların da hayatları daha bir aydınlanır ve ışık saçar. Tanrı’nın adını bir başınıza terennüm edip de kendinizin yüce biri olduğunuz sanmanızdan çok daha önemlidir bu. Şayet Tanrı’yı birçok kişinin hayatına sokup da onların hayatlarını daha iyi bir hale getirirseniz, işte o zaman yüce bir saliksinizdir.

 

Bu İlahi Diskurun tamamını okumak ve İlahi Ziyaret hakkında daha da bilgi edinmek için bkz:

9 Şubat 2020
Vientiane, Laos
Alıntılar

Devamını okuyun...

SORU CEVAP ALINTILARI - 09 2020 H1

SAİ UVACHA'DAN YAPILMIŞ
SORU CEVAP ALINTILARI

S  Soru: Swami, Gayatri Mantra’nın önemi nedir acaba? Ayrıca, Gayatri Mantra’yı terennüm ederken zihnimiz başka yere yönelirse, yine de aynı etkiyi yaratır mı?

 

Swami: Gayatri Mantra, tüm Veda mantraları’nın Anası’dır. Tüm Vedalar’ı terennüm etmek imkânsız olsa dahi, tek bir Gayatri Mantra’yı terennüm etmek size aynı sonuçları bahşedebilir.

Bu odada çok sayıda doktor var. Hastalanıp bir doktora gittiğinizde, size iki şey söyler: Önce size belirli dozda bir ilaç verir; ikinci olarak da bir diyet önerir. İlacı alıp diyete uymazsanız, tedavi o kadar etkili olmaz – ama hem ilacı alıp hem de diyete uyarsanız, o zaman daha çabuk sonuç alırsınız.

Gayatri Mantra bir ilaç gibidir. Konsantrasyon halinde terennüm etmesiniz dahi, sırf terennüm etmeniz bile size yardımcı olacaktır. Ne var ki, konsantrasyon halinde terennüm ettiğiniz takdirde, hem gerekli doza hem de diyete uymaya benzer bu – ve hızla ilerleme kaydetmenizde size yardımcı olur.

Gayatri Mantra, çok sade bir ifadeyle, “Yarabbi, zihnimi al ve hikmetinle aydınlanmasını sağla,” anlamına gelir. Gayatri Mantra sadece bununla ilgilidir işte.

 

 

Londra, Birleşik Krallık, 29 Ağustos 2014

 

 

Devamını okuyun...

SORU CEVAP ALINTILARI - 09 2020 H2

SAİ UVACHA'DAN YAPILMIŞ
SORU CEVAP ALINTILARI

S Soru: Sürekli olarak, insan tarafından yapılabilecek olan en yüce hizmetin seva olduğunu işitiyorum. Öte yandan, insan olarak doğmanın amacı, kişinin İlahi Öz’ünün farkındalığına ermesidir diye duymaktayım. Daha başkaları da Kali Yuga’da en kolay yöntemin namasmarana ve seva olduğunu söylüyorlar. Ben yine de bazen, oturup meditasyon yapmanın daha kolay olduğunu hissediyorum. Takip edilecek en iyi yol hangisidir acaba? İnsan, kendini dinleyip, hangi vasanalar’ın (derinlemesine yer etmiş eğilimlerin) üzerinde çalışması gerektiğini mi tespit etmeli, yoksa kurallarla belirlenmiş bir yolu mu izlemelidir?

 

Swami: Tedavi edilmesini istediğin bir rahatsızlığın ya da başka herhangi bir sağlık sorunun varsa, bir doktora başvurursun. Farklı türden doktorlar vardır; homoeopati’den hoşlanan biri, homoeopati doktoruna gider ve homoeopati ilaçları alır. Ayurveda tedavisini beğenen bir kimse, Ayurveda doktoruna gider ve ondan ilaç vermesini ister; allopati’ye (Batı tıbbına) güvenen biri de allopati doktoruna gider ve o sistemde verilen ilaçları alır. Doktorlara giden hepiniz, doktorlardan kesinlikle ilaçlar alırsınız ve zamanla tamamen iyileşmek üzere tedavi görürsünüz.

Şimdi de Sai Baba olan ‘Doktorların Doktoru’na gelmiş bulunuyorsunuz. Benim tedavi yöntemim, diğer doktorlardan farklı olup, ‘ben’den ‘biz’e ve ‘biz’den de ‘O’nadır. Benim yolum, bireyden topluma ve toplumdan da Tanrı’ya gider; kişinin kendi çıkarından başlayıp başkalarına hizmet etmeye ve başkalarına hizmet etmekten de Tanrı’ya gider.

Dolayısıyla Benim yolum yordamım, ‘Man mein Ram, haath mein kaam’ ile – Tanrı’nın Adını kalbinizde ve Tanrı’nın işini de ellerinizde bulundurmak ile – ilgilidir. Bunu yaptığınızda, tüm arzularınızı, tüm sınırlamalarınızı, geçmişe ait tüm eğilimlerinizi yok sayabileceksiniz – ve tüm dünyayı kucaklamak üzere kalbinizi açıp genişletebileceksiniz.  

Aynı İlahiliğin herkesin içinde ikamet ettiğine dair hakikati bilin – Benim yöntemim budur işte. Eğer tedavi için Bana geldiyseniz, Benim vermis olduğum reçeteye uymanız gerekir. Homoeopati’den sıçrayıp Ayurveda’ya, oradan da allopati’ye geçmenin bir yararı olmaz; bedeninizde karmaşaya yol açar. Benim uyguladığım tedavi, ‘ben-liğinizi’ – egonuzu – unutarak, sevgiyi geliştirmeniz ve başkalarına hizmet etmeniz tarzındadır. Her an’ınızı, tüm düşüncelerinizi, sözlerinizi ve eylemlerinizi, başkalarını sevmek ve başkalarına hizmet etmek adına mesgul edin; işte bu sayede Tanrı’yı görebilirsiniz. Kali Yuga’daki en kolay yöntemdir – en rahat yoldur – bu.

 

Ottawa, Kanada, 11 Temmuz 2016 (Akşam Seansı)

Devamını okuyun...

SORU CEVAP ALINTILARI - 09 2020 H3

SAİ UVACHA'DAN YAPILMIŞ
SORU CEVAP ALINTILARI

S Soru: Swami, düşünceler ilk önce nereden gelirler?

 

Swami: Düşünceler, birlikte olduğunuz kişilerden kaynaklanır. Ne türden kişilerle birlikteyseniz, sizin düşüncelerinizi etkiler bu. İyi birliktelik, size iyi düşünceler bahşeder. Bencillikten uzak kişilerle birlikte olduğunuzda, bencillikten uzak düşünceler edinirsiniz. İçinde bulunduğunuz çevreye bağlıdır bu.

 

Santa Rosa, Kalifornya, ABD, 21 Haziran 2017

Devamını okuyun...

SORU CEVAP ALINTILARI - 09 2020 H4

SAİ UVACHA'DAN YAPILMIŞ
SORU CEVAP ALINTILARI

S Soru: Zihni kontrol altına alıp da kalbi dinleyebilmek amacıyla kendimi nasıl eğitebilirim?

Swami: Beden seviyesinde, zihni kontrol altına almak için, nefesini kontrol etmen gerekir. Nefesi yavaşlatırsan, zihin de yavaşlar. Yüksek voltajlı bir akım geçtiğinde, vantilatör hızlı bir şekilde döner; fakat düşük voltajda, vantilatörün kanatları yavaş dönecektir. Zihin, enerjisini, nefesten alır; nefesini yavaşlatırsan eğer, zihin de yavaşlayacak ve o kadar gürültü yapmayacaktır.

Beden seviyesinden daha yüksek düzeyde olan mental seviyede, zihin, her an bir şeyle meşgul edilmesi gereken bir çocuk gibidir. Şayet zihni doğru şey üzerinde odaklamazsanız, otomatikman yanlış şeylere kapılır. Meşgul edilmediği takdirde hem gürültü yapar hem de insanın başına dert açar. Başı boş kalırsa, tıpkı bir çocuk gibi yaramazlık eder. Zihni kontrol altına almak için, iyi olanın üzerinde odaklayın onu. Bir çocuk gürültü yaptığında, ne yaparsınız. Oynaması için bir şeyler verirsiniz ki, sesini çıkarmayıp sizi rahatsız etmesin, siz de işinizi huzur içinde yapabilesiniz. Bencilce planlar yapmakta olan zihin de aynı şekilde, bencillikten uzak olan bir şeye yönelir.  

Daha üst düzeyde, Atma seviyesinde ise, ‘Zihni teslim ediyorum. Zihinle başa çıkmak bana çok zor geldiğinden, onun üstesinden gelemiyorum. Zihni Sana veriyorum Tanrım; artık Sen bakarsın ona,’ diye düşünün. Bu durumda artık iki zihin olmaz, sadece tek bir zihin – sizin kendinizin değil de Tanrı’nın zihni – var olur.

İşe bedenden başlayın. Aceleye getirmeden, zihni sakinleştirmek adına nefesinizi sakinleştirmeniz gerektiği anlayışını edinin. Zihninizi iyi şeylere odaklayın, bencilce şeylere değil. En nihayet, zihni bütünüyle teslim etme anlayışını edinin. Zihniniz aşırı derecede gürültü yaptığında, sakinleşmesini bekleyin, herhangi bir karar vermeyin. İyi bir müzisyen, on enstrüman birden çalınırken dahi, kulakları enstrümanlarla akort halinde olduğundan, her bir enstrümanı ayrı ayrı duyabilir. Benzer şekilde zihin de, kalple akort halinde olduğunda, kalbi dinleyecektir; fakat diğer her şeyde nasıl uygulama yapıyorsanız, bunun için de uygulama yapmanız gerekir.

Zihni zapt etmenin en iyi vakti, sabahki ve akşamki – sattvic samaya’dır – spiritüel vakittir, hayırlı vakittir. Bu sırada uygulama yapın.  Bu saatlerde bir soru sorarsanız, zihniniz sakin olacağından, kalpten hızla cevap alırsınız. İçten gelen cevapları bulmak için doğru vakti bekleyin. Zihin, günün ve gecenin buluştuğu, sattva nitelikli sabah ve akşam saatlerinde doğal olarak daha sakindir. İşte bu nedenle, Hindistan’da tüm spiritüel uygulamaların – kişi hızla zihnin üstesinden gelebilsin ve Tanrı’ya ulaşabilsin diye – bu saatlerde yapılması öngörülür.

Tarif ettiğim bu yöntemleri, kalbe daha fazla kulak verme ve zihni sakinleştirme yeteneğini yavaş yavaş geliştirmek amacıyla kullanın. Bir anne kalabalığın içinde kendi çocuğunun sesini nasıl tanıyabiliyorsa, aynı şekilde siz de zamanla kendi kalbinizi duyabileceksiniz.

 

Munih / Grafrath, Almanya, 9 Nisan 2017, (Öğleden Sonra Seansı)

Devamını okuyun...
Bu kullanıcının RSS akışına abone olun

Yeni Resmi Websitelerinin Linkleri

OTURUM Aç YA DA KAYIT OL