İLAHİ DİSKURLARDAN ALINTILAR
SAIPRAKASHANA.ONLINE
İlahi Diskur
16 Temmuz 2015
Awka, Nijerya (Sabah)
Sri Sathya Sai Uvacha – 12. Cilt
Tüm kutsal yazıların ve tüm dinlerin özü şu beş kelime ile özetlenebilir: ‘Herkesi Sevin, Herkese Hizmet Edin’. Hristiyanlık olsun, Budizm veya Hinduizm olsun, tüm dinler aynı hakikatten bahsederler. Dünya üzerinde pek çok okul aynı dersleri farklı dillerde veya farklı kişilerle anlatmaktadır; ne var ki günün sonunda, öğrettikleri hakikat bir ve aynıdır.
Nasıl ki beş element insan bedenini oluşturur, beş insani değer de insanın ruhunu oluşturur. Beş element nasıl geçiciyse, elementlerden oluşan insan bedeni de geçicidir. Kişi geçici bir şeyden kalıcı bir şeyin inşa edilmesini bekleyemez. Hakikat, doğru davranış, huzur, sevgi ve şiddetten kaçınma olan değerler ebedidir ve bu değerler insanın kalbinden geldiğinden, insanın ruhu da ebedidir.
Derinlemesine bakacak olursanız, tek bir değer, diğer dört değerin hepsinin içinde vardır. Boşluk, rüzgar, su, ateş ve topraktan oluşan beş element, evrenin tamamını oluşturur. Ancak hepsinin temeli boşluktur. Suyun içinde, ateşin içinde, toprağın ve rüzgarın içinde boşluk vardır. Boşluk elementi diğer dört elementin temelidir. Benzer şekilde, beş değerin hepsinin temeli de sadece sevgidir:
Söylemdeki sevgi hakikattir;
Eylemdeki sevgi doğru davranıştır;
Histeki sevgi şiddetten kaçınmadır;
Anlayıştaki sevgi huzurdur.
Hz İsa, sevginin bu yüce değerini öğretmek için gelmiştir sadece. Başka türlü, çarmıha gerilmiş bir şekilde resmedilirken ve bir insanın bugüne kadar icat edilmiş en acı veren işkencesinden geçerken halen daha kendisini öldüren kişileri kutsaması nasıl izah edilebilir ki? Hz İsa hepsi için dua etmiş ve, “Baba (Tanrım)! Affet onları, zira ne yaptıklarını bilmiyorlar,” demiştir.
Bir kimse bize azıcık bile zarar verse, hemen sert bir şekilde tepki veriyoruz onlara. Hz İsa çarmıh üzerinde bu kadar acı çekmesine rağmen kendisine işkence yapanlar için nasıl dua edebilmiştir? Sadece sevgi sayesinde yapabilmiştir bunu!
Tıpkı bir annenin karnındaki bebeğinin tekmelerinden rahatsız olmayışı ve buna kendi sevgisi yüzünden katlanışı gibi, İsa da tıpkı bir anne gibi sevgiyle insanların acılarına ve ızdıraplarına katlanmıştır. Anne, Tanrı bağlılığının tohumlarını eker ve çocuğu babaya yönlendirir; baba çocuğu guru’ya yönlendirir; guru’da salike Tanrı’yı işaret eder.
Saygıdeğer Rahip Arazu’nun yaşamında ona Tanrı bağlılığı tohumlarını eken kişi annesi olmuştur. Annesi ona Tanrı’nın var olduğunu göstermiştir ve annesinin sarsılmaz inancı Rahip Arazu’yu Tanrı’yı düşünmeye itmiştir. Rahip Arazu zor koşullarda, etrafında her yerde kriz varken dünyaya gelmiştir. Çok az destekle, kimseden yardım almadan büyümüştür. Böylesine fakirliğin, açlığın ve umutsuzluğun olduğu bir dönemde annesi ona, Tanrı her bir kişiyle ilgilendiğinden, sadece Tanrı bağlılığının gerçek olduğunu öğretmiştir. Annesinin sarsılmaz inancı Rahip Arazu için bir örnek haline gelmiştir.
Nasıl ki bir insan havayı göremiyor, fakat havayı soluyarak yaşıyorsa; benzer şekilde Tanrı da gözle görülmeyebilir, fakat sizin mevcudiyetiniz başlı başına Tanrı’nın mevcut olduğunun kanıtıdır. Yaşamlarınızın kendisi Tanrı’nın mesajı haline gelmeli ve sizler Tanrı’nın elçileri; hakikatin, doğru davranışın, huzurun, sevginin ve şiddetten kaçınmanın elçileri haline gelmelisiniz. Tanrı’nın elçileri haline geldiğinizde, kendinizi gerçekten Tanrı’nın kızları ve oğulları olarak tanımlamayı hak edeceksiniz. İşte o zaman, Baba’nın (Tanrı’nın) mesajına uygun bir şekilde yaşandığı takdirde Tanrı’nın Baba gibi olduğu ve insanlar arasındaki kardeşliğin de mümkün olduğu gösterilmiş olacak.